(0232) 461 46 12 - (0546) 232 35 62
Yargı Kararları
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay kararlarını ilk önce siz öğrenin !
TÜMÜNÜ GÖR

ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA – TCK 34. Md.

ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA – TCK 34. Md.


ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA – TCK 34. Md.




Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemeyecektir. Burada kusur sorumluluğunu kaldıran bir neden söz konusudur. 

Ancak kişi iradi olarak alkol veya uyuşturucu almış ve bunun etkisi altında kalarak suç işlemiş ise kendi kusuru ile algılaması bozulduğu için sorumluluğu azalmaz veya kalkmaz. 

İradi olmayan geçici nedenler ya da yine irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış kişiye ceza verilmeyecektir. Örneğin, kimyasal madde üretimi yapılan bir tesiste çalışan fail yayılan kokunun etkisinde kalarak geçici bir süre irade yeteneğini tümüyle yitirmiş olabilir bu durumda kusur yeteneği bulunmamaktadır.

Kişi alkol yada uyuşturucu maddeyi:
Yanılarak alkol ya da uyuşturucu almışsa ,
Kandırılarak  alkol ya da uyuşturucu almışsa,
Zorla alkol ya da uyuşturucu almış ise kusur yeteneği bulunmayacaktır. Ancak kişinin bu maddelerin alınması ile ilgili taksirinin dahi bulunmaması gerekmektedir.

1-Sistemik hastalıklar geçici neden olabilecek midir?

Diabet gebelik sonrası ortaya çıkan psikozlar üremi gibi hastalıklar kişinin algılama yeteneğini ortadan kaldırabilmektedir, bu durum tespit edildiğinde sonucuna göre karar verilecektir.

2-Suç işleme niyeti yok iken isteyerek alkol ya da uyuşturucu madde alma halinde failin sorumluluğu ne olacaktır?

İsteyerek alınan bu maddeler sebebiyle kusur yeteneği daima var sayılacaktır. Bu nedenle bu maddelerin alınmasında yukarıda da söylendiği gibi kişinin taksirle dahi bir sorumluluğunun olmaması gerekmektedir. 

Şahsi kanaatime göre suç niyeti olmaksızın ve suç işlemeksizin alkol alan ya da örneğin suç işlemeksizin uyuşturucu alan kişi aslında kusur yeteneğini tam olarak kaybetmektedir. Bu durumda örneğin, uyuşturucu maddeyi isteyerek alma halinde failin kusur yeteneği aldıktan sonra kalkmış olsa dahi hakkın kötüye kullanılması genel kuralı gereğince cezai açıdan tam sorumlu tutulduğunda adalet ilkesi zedelenmemekle birlikte ,
suç işleme niyeti olmaksızın alkol alındığında kusur yeteneğinin kalkıp kalkmayacağı konusunda tartışma bulunmaktadır. Her ne kadar kanun koyucu bu durumda sorumluluğu tam kabul ediyor ise de suç işleme niyeti dahi olmadan alkol aldıktan sonra kusurluluğunu kaldıracak durumda suç işleyen kişinin tam sorumlu olması bazı yazarlar tarafından adaletsiz görülmüştür.

Bu düşünceye göre her ne kadar kişi tam sarhoşluk halinde bulunsa da kendisini kontrol etme imkanını tam olarak kaybetmediğinden bahisle sorumlu tutmak yanlıştır demektedirler.

Şahsi kanaatimize göre de; kişinin bu durumda cezai sorumluluğu tam olsa dahi cezanın şahsileştirilmesi sırasında kanuni indirim sebebi olarak göz önüne alınması daha adaletli olurdu. Çünkü suç işlemeyi hiç düşünmeden sadece alkol alan ve almış olduğu alkol nedeni ile kusurluluk durumu suç sırasında tam olarak ortadan kalkan kişinin kanun koyucu tarafından var sayılan kusuru hem objektif sorumluluğu andırması sebebiyle adaletsiz olmakta, hem de bu kişinin kusuru ile kasten suç işleyen kişinin kusuru arasında fark gözetmemesi nedeniyle adaletsiz olmaktadır.

Bu tip durumlarda bir ceza hukuku avukatına ya da halk arasında söylendiği gibi bir ceza avukatına başvurmanız , teknik olan bu durumları birlikte değerlendirmeniz daha doğru olacaktır.

6. Ceza Dairesi 2010/25993 E., 2011/6572 K.

HIRSIZLIK 
MALA ZARAR VERMEK 
ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA


Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 

Sanığın, uyuşturucu bağımlısı olduğunu iddia etmesi ve Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği’nin 24.10.2007 tarihli yazısında “Karışık madde kullanımı + Antisosyal Kişilik Bozukluğu” tanısıyla olay öncesinde anılan hastanede tedavi gördüğünün belirtilmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 32 ve 34. maddeleri ışığında, sanığın suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp, yöntemince raporla saptandıktan sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme İle yazılı şekilde hüküm kurulması, 

Bozmayı gerektirmiş, sanık Mehmet savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle istem gibi (BOZULMASINA), 03.05.2011 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

İzmir Ceza Avukatı

02 Mayıs 2019
1.907 kez görüntülendi