(0232) 461 46 12 - (0546) 232 35 62
Yargı Kararları
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay kararlarını ilk önce siz öğrenin !
TÜMÜNÜ GÖR

Gasp (Yağma) Suçu

Gasp (Yağma) Suçu

TCK 148

YAĞMA (GASP) SUÇU

Yağma Suçu Türk Ceza Kanunu’nun 148. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında ise en yaygın suç tiplerinden biri yağma suçudur.  Yağmanın uygulamadaki bir diğer ismi ise gasptır.

Türk Ceza Kanunu’na göre, başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. (3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Yağma suçu ile hırsızlık suçunun uygulamada çok fazla karıştırıldığı görülmektedir. Hırsızlık suçuna ilişkin diğer makalemizi internet sitemizden okuyabilirsiniz.

Failin malı almak için mağdura karşı cebir veya tehdit kullanması yağma suçunu hırsızlıktan ayırır. Bu itibarla, yağma suçunda, birden çok hukuki değer korunmaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan, kişi özgürlüğü, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuksal değerlerdir.

Yağma Suçunun Konusunu Hangi Eşyalar Oluşturabilir?

Yağma suçunun konusunu taşınır mallar oluşturabilecektir. Taşınmazlar nitelikleri gereği suçun oluşmasına elverişli değildir.  Eğer bir kimseyi tehdit yolu ile gayrimenkul bir maldan uzaklaştırmak söz konusu olmuşsa, bu durumda kanunda başka tanımlar yapılmakta ve bunu yapan kişiye daha farklı yaptırımlar uygulanmaktadır.

Yağma suçunda korunan hukuki değer; kişi özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyettir.

YAĞMA (GASP) SUÇUNUN KOŞULLARI

  • Başkasına ait olan malın alınması,
  • Cebir veya tehdide başvurulması.

Yağma Suçunda Cebir veya Tehdit

Yağma suçunda mağdur tehdit edilmekte veya mağdura cebir uygulanmaktadır. Yağma suçunun maddi unsurları cebir ya da tehdit ve bir başkasına ait malın rıza dışında alınmasıdır. Suçun manevi unsuru ise kasttır.

Bu suçun oluşması için failin cebir ya da tehdide başvurması gerekmektedir. Tehdit ise yine TCK’da suç tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanun’a göre; “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi,..” şeklinde düzenlenmiştir.

Örneğin failin, sokaktan geçen mağdurun yoluna geçerek “ cüzdanını vermezsen seni öldürürüm” demesi üzerine failin korkarak cebinden cüzdanı çıkarıp vermesi durumunda yağma suçu meydana gelecektir.

Başkasına Ait Bir Malın Alınması

Suça konu eşyanın başkasının zilyedinde bulunması yeterlidir. Bu eşyanın mağdurdan alınması halinde yağma suçu oluşacaktır.

SENET YAĞMASI

Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

Senet Yağması İle İlgili Yargıtay Kararı


Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 02.06.2014 tarihli ve 2012/5492 E., 2014/10948 K. sayılı kararı

“Yakınan tüm aşamlarda değişmeyen beyanında, köyde terk edilmiş durumdaki aracı jandarmaya bildirmesinden sonra durumu öğrenen sanığın işyerine gelip tehdit ettikten birkaç gün sonra konuşmak için kendi köyüne çağırdığını, yanında arkadaşı olan tanık C.. Ç.. ve sanığın yeğeni olan diğer sanık M.. Ü.. ile birlikte gittiğini, sanığın, polis tarafından ihbar sonrasında, bağlanan aracı için senet imzalamasını istediğini, ölümle tehdit etmesinden dolayı 4500TL’lik senedi imzaladığını, bu duruma o anda yanlarında bulunan tanık Cahit ve sanık Mehmet’in şahit olduğunu, tanık Cavit tüm aşamalarda, sanık Mehmet de kollukta; sanığın, yakınana aracı jandarmaya ihbar ettiğini kabul etmemesi üzerine, birkaç kez tokat attığını, masraf karşılığında diğer sanık Mehmet’in kırtasiyeden aldığı bir adet senedi yakınanın 4500TL olarak sanığın yönlendirmesiyle doldurduğunu beyan etmeleri karşısında; söz konusu senedin ele geçmediği gerekçesiyle yağma suçunun unsurlarının oluşmadığı belirtilip delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yağma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, ..”

NİTELİKLİ YAĞMA

Yağma suçunun aşağıda sıralanmış hallerle işlenmesi durumunda suçun nitelikli hali meydana gelir. Bu haller;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,

e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,

h) Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yukarıda verilen hallerde yağma suçunun işlenmesi halinde faile verilecek ceza artırılır.

Yukarıdaki maddede “silah” deyiminden anlaşılması gereken yalnızca “ateşli silahlar” değildir. Türk Ceza Kanunu’na göre bir eşyanın silah sayılabilmesi için belirli kriterler öngörülmüştür. TCK’ya göre silah; 1. Ateşli silahlar, 2. Patlayıcı maddeler, 3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, 4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, 5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler, olarak sıralanmıştır.

Belirtmek gerekir ki suçun oluşması bakımından silahın doğrudan mağdur üzerinde kullanılması gerekli olmayıp silah gösterilerek mağdurun korkutulup suç konusu eşyanın alınması halinde suç gerçekleşiş olacaktır. Ancak yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

T.C YARGITAY6.Ceza DairesiEsas: 2023/ 16707Karar: 2023 / 12411Karar Tarihi: 14.09.2023

Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’ un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.Zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla olduğu yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturur.Yağma suçu, hırsızlığın zor kullanılmak suretiyle gerçekleştirilme halidir.Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir bir malın, zilyedin rızası olmaksızın cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınmasıdır.Cebir veya tehdit, ”yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı hakkı” şeklindeki hukuki değerlere yönelik olmalıdır. Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehditin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya elverişli olmalıdır.Cebir-şiddet, mağduru, men ederek ve zorlayarak, failin istediği davranışa sokacak fiillerdir.Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Sanığın kolluğa kendisinin ihbar edildiği bu sebeple de katılanlara ait cep telefonunu inceleme bahanesi ile katılanlardan bıçak göstermek ve ölümle tehdit etmek suretiyle suça konu cep telefonu ile araçlarını zorla almak şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen silah kullanmak suretiyle nitelikli yağma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

YAĞMA SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER

Alacağın tahsili (bizzat ihkak-ı hak) olarak tanımladığımız durumda yani failin mağdurdan hukuki bir ilişkiye dayanan alacağını tahsil etmek amacı ile mağdurun zilyedindeki eşyayı alması halinde yağma suçu oluşmayacak, duruma göre fail cebir veya tehdit kullanmış ise bu suçlardan ceza alacaktır.

Türk Ceza Kanununun 150. maddesinin 1. fıkrasında cezada indirim yapılabilmesi için faille mağdur arasında mutlaka bir hukuki ilişki bulunması gerektiğini düzenler. Ancak bu aşamada söz konusu bu ilişkinin yazılı ya da sözlü olarak kurulmuş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Yağma suçuna konu olan eşyanın değerinin azlığı halinde de faile verilecek cezanın üçte birinden yarısına kadar indirim yapılabilecektir. Burada indirim yapıp yapmama konusu hakimin takdirindedir.


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 24.02.2015 tarihli ve 2013/817 E., 2015/14 K. sayılı kararı

Sanığın mağdurenin evinin önüne gelip kapıyı yumruklayarak ve pencere camını kırarak zorla 20 Lira para istediği anlaşılan olayda; gasp edilmek istenen para miktarının cezadan indirim yapılmasını haklı kabul ettirecek düzeyde az olduğu, olay tarihi itibarıyla sabıkasız olup aldığı aşırı alkollün tesiri ile hareket ettiği anlaşılan sanığın mağdureye ait ne varsa alma kastı ile hareket etmeyip sadece sigara ve alkol almak için az bir para istemekle iktifa ettiği hususları hak ve nasafet kuralları ile birlikte göz önüne alındığında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 150/2. maddesinin uygulanma şartlarının bulunduğu kabul edilmelidir.Bu itibarla, şartları oluştuğu halde dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanık hakkında TCK’nun 150/2. maddesinin uygulanmaması isabetsiz olup, yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

AKIL HASTALIĞI GİBİ HALLERDE İŞLENEN YAĞMA SUÇU


Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 08.11.2017 tarihli ve 2015/3161 E., 2017/4222 K. sayılı kararı

Suça sürüklenen çocuk … hakkında düzenlenen Mersin Üniversitesi Rektörlüğü Tıp Fakültesi Dekanlığı Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dali Başkanlığının 18.12.2013 tarihli raporunda yapılan ruhsal muayene sonucunda; klinik olarak sınır zeka düzeyi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ön tanılarının düşünüldüğü ve işlediği iddia edilen birden fazla kişi tarafından silahla yağma suçu ile ilgili olarak fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu ancak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olabileceği tıbbi kanaatinin bildirilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk …’in olay tarihi olan 07.11.2013 günü mağdur …’a yönelik eylemi sebebiyle 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi anlamında işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğine önemli derecede etki edebilecek nitelikte akıl hastalığı olup olmadığının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar …ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,..”

YAĞMA SUÇUNUN TEŞEBBÜS AŞAMASINDA KALMASI


Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 13.11.2014 tarihli ve 2012/13735 E., 2014/19500 K. sayılı kararı

“..Oluş ve dosya kapsamında göre; olay gecesi, yaşı büyük suç arkadaşı K.. Y.. ile birlikte, katılanlara ait iş yerine gelen sanığın, “Biz buradaki iş yerlerinden haraç alıyoruz, her akşam paramızı hazırlayacaksınız” diyerek para istedikleri, katılanların kabul etmemeleri üzerine, sanığın, bıçakla, katılan Y.. K..’u yaraladığı, çevredekilerin araya girmesiyle çıkan kavganın sona erdiği ve sanığın suç arkadaşıyla birlikte olay yerinden kaçtığının anlaşılması karşısında; sanığın teşebbüs aşamasında kalan eyleminin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Yukarıdaki açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup detaylı bilgi için avukata danışmanızı öneririz.

25 Ekim 2023
230 kez görüntülendi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZIN